3 Mayıs 2011 Salı

Büyüklere Masallar

www.tips-fb.com





Küçücük yataklarımızda hayaller okundu sırayla. Adına masal dediğimiz yalandan bozmaydı aslında.








Saçma sapan hikayelerin küçük kahramanları gibi yapıştı ensemize dinlemek zorunda olduğumuz yalanlar. Yalanların bini bir paraydı, harca harca bitmiyordu saklananlar. Dip köşe temizledi minik kız annesinin evini ve attı işe yaramaz tüm kalp kırıklarını. Elinde sadece yatağın altından çıkan eski bir burukluk vardı; onu da düşünmeden fırlatıp attı.

Saçlarını savurdu büyük bir hafiflikle diğer kadın. Ne yana baksa bilemiyordu. Saçlarındaki yapmacık özgüvene bakılırsa, iyi bir işi ve iyi bir maaşı olmalıydı. Patron gibiydi giyimi kuşamı. Oysa havaalanlarındaki VIP girişlerden binememişti hiç, sarmaş dolaş olduğu adamlarla özel uçağına. Peki nedendi bu yamalı güven, nereye gidiyordu saçlarından esen bu rüzgâr? 

Saklı kaldı sorular, bir şehri amaçsızca turladılar. Mahallede biraz yürümekle açılmadı içi hiçbirinin, sabaha kadar eğlenmeliydi hüzün. Ne de olsa önemi yoktu hayallerin; gece nerede son bulursa, o da oraya kıvrılır yatardı. Ha sevdiğinin olmuş, ha ellerin. Gözlerini kapattığında hepsi de bir değil miydi sanki? Bu sebepten korkmazdı ya uzamış tırnaklarını hayallerinin sırtına batırmaktan. Şehvetle değil, inatla. Ve biraz da gözyaşıyla...

"Demem o ki her kötülüğün asıl nedenidir yalan." dedi adam, hikayesini bitirdiğinde. Minik torununa masal anlatıyordu, yalanlar söyleyerek yine. Anlatılan her masal, başlı başına bir yalandır diyemedi. O da biliyordu, masallar asla gerçek değillerdi.

Her birimizin inanmak istediği yalanları -yahut şekline uydurursak, masalları- var. Hayatımızın orta yerinde saltanat süren, başı kavuklu yalanları masumlaştırmadık mı aslında? Şimdi kaçımızın yalanlardan kaçmaya hakkı var? Kaçımız yalanlarla uyutmadık çocuklarımızı adına masal dediğimiz palavralar uydurarak? Şimdi bir yalan da kendimize söylemedik mi, birkaç saniye içinde? Belki de bir saniyede söylenen yalan sayısını hesaplayacak kadar hızlı değiliz bile.

Eli eteği tutuştu karşısında onu görünce. Bir yalan uydurmalıydı, ne de olsa onun iyiliği içindi. Onu gerçeklerden korumak için, yine yalan söyledi. Oysa hiçbir gerçekten koruyamazdı onu, kendi yalanlarından koruyamadığı gibi.

Bilemedi.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

✿ Ziyaretçiler

Powered By Blogger

FeedBurner

Add to Google Reader or Homepage

ECBanner
Recommended Post Slide Out For Blogger
 
BlogOkulu Gadgets