"Şimdi, kendi sahnemize çıkmanın tam da vakti!"
Bir karar ver, sana ait olsun sadece. Herhangi biri için değil, sadece kendin için ver hem de. Kim ne der, yolun hangi görüşe ters düşer; umursama. Kendini umursa yalnızca. Dünya'nın etrafını hangi kıyıdan yürümek istiyorsun, bi' düşün. Düşün ki kısacık ömrüne sığdır, varış çizgisinde yaşayacağın sevinci. O sevinç öyle büyük olsun ki taşsın yıllarından. Bir ömrün daha olsa, doyamayacak kadar sev yolunu, vazgeçme ondan. Zira o sadece senin! Ne Ahmet'in, ne Mehmet'in... Sana ait en büyük şeyin.
Bir hayal kur, o rüya sana ait olsun. Balonlar uçuşsun yüreğinde, o aklına düştüğünde. Rengarenk gör hayatı, hayalin gerçeği boyasın renkleriyle. Sahi, ne renkti senin hayalin? Mavi mi, yeşil mi, sarı mı, pembe mi? Benim hayallerimi boş ver, sana ne ki zaten? Sen sadece kendi hayallerinle ilgilen. Bir başkasının hayali için kendininkinden uzak düşme. İşte, asıl bu öldürür seni, ötesini düşünme. Öyle ki, hayaller sonsuz güçtedirler. Her ne olursa olsun adı, sahnede bir rock sanatçısı gibi hissettirir seni. Öylesi zevk verir, öylesi tatmin edicidir. Çünkü o, sadece senin hayalindir.
Bir daha düşün, sadece kendin için. Kime kendin kadar güvenebildin ve niçin? Sebepler olmaksızın güvenebildiğin kaç kişi, seni sen kadar mutlu edebilir ki? Aynadaki gülümseyen yüzün kadardır yaşın. Ve her zaman yaşın kadar nefes alırsın. Hadi, içine çek Dünya'nın en derin nefesini! Denizleri al içine, ağaçları, çiçekleri... Bırak, süpürsün yüreğin etrafında ne varsa. Senin çevren, senin nefesin, senin hedeflerin! İçine çektiğin nefesin sorumlusu sensin. Ve her nefes sonrası, burnundan verdiğin karbondioksit de senin! Hayır, bir yanlışlık yok. İlla burnundan alıp ağzından mı vermelisin yaşamı? Yık kuralları! Seni yıkmayı hedef almış her küçük noktayı... Kendin olmana engel olan her bi' haltı! Kirli soluğun da dahil, sahip çık sana ait her şeye. Ve sev kendini; çünkü bir tek sen görünebilirsin böyle.
Bakma, ödleğin tekiyim ben aslında. Hayallerime giden yol önümde duruyorken, kara kara düşünüyorum mesela. Oysa mutsuzluk bir tarafta, rock yıldızı hazzı bir tarafta... Benim de bir hayalim var tabii, kendimi sahnede hissetmemi sağlayacak. Ve sahneye çıkmam sadece bir küçük adım alacak.
Hadi, bir kişi olsun, kursun en güzel hayalini. Alsın derinden nefesini... Ve haykırsın kulaklarıma, defalarca:
"Şimdi, kendi sahnemize çıkmanın tam da vakti!"
